,

Adana Otelleri

Şimdi biz size Adana’yı anlatmaya nereden başlasak, nasıl yapsak? İçli köftesi mi desek, şırdanı mı? Bici bici mi desek, ciğer sarma mı? Yoksa sahillerini mi anlatsak önce, ya da müzeleri ve tarihi camii, kiliselerini mi? Bizce siz Adana otellerinden yerinizi ayırtın, biz de size tarihle bezenmiş bir gastronomi turu yaptıralım.

Adana Otelleri ve Gezi Rehberi

Adana Otelleri

Bu toprakların her çocuğu eminiz ki ömründe bir kez olsun Adana’ya gitmek isteyecektir. Benim öyle bir düşüncem yok diyen olsa dahi, yemeklerini gördükten sonra zaten canı çekecektir.

İpek Yolu güzergahına yakın olmasıyla, birçok Güney Doğu Anadolu şehri gibi Adana da Arap yemeklerinin baharatını almış, yağını azaltıp Türk usulüyle harmanlamış. Yani bir gün iki gün demeden, Adana otelleri fiyatlarını düşünmeden mutlaka gelip tatmalı Adana yemeklerini. 

Aslında oldukça fazla turist çeken bir merkez olduğundan, her bütçeye uygun otel ve pansiyonları bulmanız mümkün Adana’da. Bütçe sıkıntınız var ise, en iyisi önceden rezervasyon yaptırın, kahvaltı ve akşam yemeği almadan Adana otelleri en ucuz imkanlarla değerlendirin. 

Eğer dilerseniz Adana merkezin kuzeyinde kalan, 5 merkez ilçeden biri olan Çukurova’da da konaklayabilirsiniz. Çukurova otellerinde kalarak hem Türkiye’nin en büyük delta ovasını ve Seyhan Baraj Gölü’nü görmüş, hem de merkezde kalmayarak daha uyguna konaklamış olacaksınız. 

Adana’da aile otelleri çokça bulunduğundan çocuklarınızla birlikte de gelip gezebilirsiniz. Bizce, çocuklara lahmacundan analı kızlı çorbasına, kebabından sarı burma tatlısına her şeyi yedirip aşlama içirdikten sonra onları Adana müzelerine götürün.

Seyhan Caddesi üzerindeki Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi, zamanında Atatürk’ün de kalmış olduğu bir 19.yy mimari eseri. Bu müzeden çıktıktan sonra hemen yanındaki Sinema Müzesi belki de çocukların daha çok ilgisini çekecek bir kültürel ziyaret noktası. 

Müzelerden çıktıktan sonra sahil yolundan şöyle bir yürüyüp çocuklara önce Taş Köprü’yü gösterip ardından 1800 lerin sonunda Adana Valisi'nin Askeri Rüştiye olarak yaptırdığı, sonraları Kız Lisesi olan ve şimdilerde kültür sanat merkezi olarak halka açık hale getirilen tarihi binayı görebilirsiniz.

Bu saydıklarımızın hepsi Seyhan ilçesinde bulunduğundan ve çocuklar küçükse, onlarla yürümek pek kolay olmayacağından dilerseniz Seyhan otellerinde konaklamayı tercih edebilirsiniz.

Kız Lisesi’ni gördükten sonra Kızılay Caddesi’nden girip Ramazanoğlu Konağı ve Ulu Camii’yi görmelisiniz. Adana’nın en eski konut binası olan konak, caminin hemen yanında yer alıyor ve bu iki tarihi yapı da Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşaa ediliyor. 

Yolculuğunuza Kızılay Caddesi’ni takip edip, dilerseniz önce solunuzda kalan, 500 küsür yıl önce bir haçlı kilisesi olarak inşaa edilen Yağ Camii’yi görerek devam edebilir; ardından da kuzeye ilerleyip 1881’de inşaa edilen Bebekli Kilise’yi ve Tepebağ Höyük’ü ziyaret edebilirsiniz. Tepebağ’a geldiğinizde çoğu 18.yy tescilli olan evleri de görmelisiniz.

Tüm gün sıcağın altında dolaşıp yorulduktan sonra serinlemek isteyeceksiniz. Eğer sahil taraflarında kalmıyorsanız ve de üstelik çocuklarla tatile geldiyseniz, size tavsiyemiz Adana otelleri havuzlu imkanlarla tercih etmeniz. Zira Güney Doğu’ya gelmeden, buranın bunaltıcı yaz sıcaklarını tahmin edemezsiniz. 

Şimdiden bol yemekli tatiller dileriz!