Altınova Otelleri

Doğanın sunduğu olanaklar bizim beşeri hareketlerimizle birleşince Yalova’nın bize anlatmak istediği iki çift lafı var gibi. Birbirinden farklı ilçelerinin sanki her biri, bir başka ihtiyaca hizmet ediyor. Kimi doğa turizmi, kimi şifalı termal suları sunarken gezginlere Yalova Altınova otelleri de tarihe hizmet ediyor.

Altınova Otelleri ve Gezi Rehberi

Altınova Otelleri

Çoğumuzun gözden kaçırdığı, Marmara’nın küçücük bir ili Yalova, ancak hele Marmara’da ya da Kuzey Ege’nin güzel kentlerinden birinde yaşıyorsak, mutlaka gezip görmemiz gereken bir yer. 

Aslında küçük olmasının da getirisiyle, Kocaeli ya da Bursa otelleri gibi civar kentlerde konaklıyorsak da günübirlik ziyaret edebileceğimiz bir kent. Biz yine de eğer vaktiniz var ise Yalova’nın her bir ilçesini tek tek ziyaret edin deriz. 

Örneğin; Çınarcık otellerinde konaklayarak güzel bir doğa ve dağ sporu tatili yapabilirsiniz. Çınarcık’ta dilerseniz denize de girebilirsiniz. Keza batısındaki Armutlu ilçesinde de denize girebileceğiniz gibi, Armutlu’ya şifalı termal sulardan yararlanmak için de gidebilirsiniz. Ülkemizin birinci kalite termal su kaynaklarından biri olan Armutlu, rahatlamak amacıyla çıkacağınız bir tatil için ideal.

Eğer biraz tarihi yapılar görmek ve bilgilenmek istiyorsanız Altınova’ya gelmelisiniz. Ancak termal su fikri de aklınızı çeliyorsa Yalova Altınova termal otel imkanlarının pek olmadığı, ya Armutlu’yu ya da Altınova’yı seçmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

Peki Armutlu’da nereleri gezeceksiniz? Aslında merkezinde ne bir tarihi yapı ne de gezilecek bir müze var Altınova’nın. Gezeceğiniz yerler genellikle ilçenin köylerine, en çok da Hersek Deltası'na dağılmış. 

Mesela Cenevizliler tarafından yapıldığı tahmin edilen, oldukça stratejik bir konuma sahip olan Çobankale Hersek’e sadece 7 kilometre uzaklıkta. Körfez Köprüsü’nün altında konumlanan Helenapolis Antik Kenti ise, kazılarla henüz çıkarılamamış ve yer altında bulunsa da Hersek civarında. 

Yine Hersek’te 1863’te Fransızlar’ın inşaa ettiği Deniz Feneri ve Müzesi bulunuyor. Deniz fenerleriyle ilgili çok sayıda müze olmadığından, binanın mimari tarihi ile beraber fenerlerin de çalışma ilkelerinin anlatıldığı bu müzeyi oldukça ilginç buluyoruz. 

Hersek’in doğusunda ise jeomorfolojik açıdan ender olması sebebiyle bizi şaşırtan bir lagün gölü bulunuyor. Kendine has faunası sebebiyle birinci dereceden sit alanı ilan edilen göl, göçmen kuşların da güzergahında olmasıyla büyük önem arz ediliyor. 

Hersek’ten çıkınca, Subaşı Köyü’nde ise bir un değirmeni ile karşılaşıyoruz. Tıpkı Helenapolis gibi bu değirmenin de çevre kazıları tamamlanmamış. Dolayısıyla, değirmeni görsek dahi uzmanların değirmenin arkasında konumlandığını düşündükleri su arkı gerçekte var mı bilemiyoruz.

Altınova’nın bir diğer köyü Tavşanlı’da ise Bizans Dönemi kalıntıları görüyoruz. Bugüne kadar yapılmış kazılardan bir Bazilika ortaya çıkarılmış burada. Acı Çeşme mevkiinde bulunan Bazilika’yı vaktiniz varsa gezip görün deriz.

Gezilecek yerleri saydıktan sonra bir de Yalova Altınova otel fiyatlarına değinmeden olmaz. Tatile gidiyorsak belli bir miktar bütçe ile yola çıkıyoruz ve bu bütçe genellikle yol parasına ve lüks otellere harcanıyor. 

Eğer Marmara civarındaysanız Yalova’ya ulaşımınız zaten diğer bölgelere ulaşımızından daha hesaplı olacaktır. Altınova’da yaz ve kış turizm bölgelerinde gördüğümüz o çok lüks büyük otellerden de bulunmadığından özetle, burada oldukça hesaplıya konaklayabileceğinizi ve dolayısıyla da cep yakmayan bir tatil yapabileceğinizi düşünüyoruz.

Umarız bu küçük kentin değeri bilinir diyor ve iyi tatiller diliyoruz!